Banner
Zayıf Okuma Alışkanlıklarını Yenmek
Resmi büyütmek için tıklayınız

Eğer diğer birçok insan gibiyseniz, sizi yavaşlatan bir veya birkaç okuma alışkanlığınız vardır. Daha iyi bir okuyucu olmak bu kötü alışkanlıkları yenerek yeni, etkili okuma yöntemlerini öğrenmeyi gerektirir.

Aşağıda en fazla görülen kötü okuma alışkanlıklarını ele alıyor ve bunları nasıl yenebileceğimizi tartışıyoruz.

İç Seslendirme

İç seslendirme okuduğun her kelimeyi kafanızda seslendirme alışkanlığıdır. Birçok insan bunu bir şekilde yapmaktadır.

İçten seslendirdiğinizde kelimelerin beyninizde söylendiğini duyarsınız. Bu gerektiğinden daha fazla zaman almaktadır, çünkü bir kelimeyi söylediğinizden daha hızlı anlayabilirsiniz.

Kafanızdaki sesi kapatmak için, ilk olarak ses olduğunu fark etmeniz gerekir (bu yazının ilk kısmını nasıl okudunuz?) ve daha sonra “konuşmama” üzerinde alıştırma yapmalısınız. Okumaya başladığınızda kendinize iç sesinizi kullanmayacağınızı söyleyin. Kötü alışkanlık kaybolana kadar bunu çalışmalısınız. Kelimeleri bloklar halinde okumak faydalı olacaktır çünkü blokları seslendirmek daha zordur. (Bu konu hakkında daha fazla bilgi için aşağıya bakın)

İç sesinizi ortadan kaldırmak bile okuma hızınızı önemli ölçüde arttırabilir.   Aksi halde konuşma ile aynı hız olan dakikada ortalama 250-350 kelimede kalırsınız. Bu bariyeri aşmanın tek yolu kelimelerin kafanızda tek tek söylemeyi engellemektir.

Kelime Kelime Okuma

Kelime kelime okumak sadece yavaş değildir. Aynı zamanda ayrı ayrı kelimelere konsantre olduğunuzda, anlatılan konuyu genellikle kaçırırsınız. Her bir kelimeyi ayrı bir birim okuyan insanlar kelimeleri bloklar halinde hızlı bir şekilde okuyanlara göre daha az anlarlar. (Bu yazıyı okurken gözlerinizin nasıl hareket ettiğini düşünün. Her bir kelimeyi mi okuyorsunuz yoksa iki, üç veya beş kelimelik bloklar halinde mi okuyorsunuz?)

Bir kerede okuduğunuz kelime sayısını arttırmayı deneyin. Aynı zamanda metni gözlerinize daha yakın tutarak tekli odakla okuduğunuzda kelime sayısını önemli ölçüde arttırabilirsiniz. Her bir blokta ne kadar fazla kelime okursanız, o kadar hızlı okuyabilirsiniz!

Verimsiz Göz Hareketi

Yavaş okuyucular her bir kelimeye odaklanma ve her bir satırda ilerleme eğiliminde olurlar. Göz bir kerede yaklaşık olarak 4 santimetre alanı kapsayabilir ve bu da yaklaşık dört veya beş kelimeye karşılık gelmektedir. Bu gerçekle ilgili olarak okuyucuların birçoğu her bir satırın sonundaki kelimeleri görmek için çevresel görüşlerini kullanmazlar.

Bu sorunu yenmek için okurken bakışlarınızı “yumuşatın” – yüzünüzü rahatlatıp bakışınızı genişlettiğinizde kelimeleri ayrı birer birim olarak görmek yerine bloklar halinde görmeye başlarsınız. Bu işlemde iyi hale geldikçe gözleriniz sayfa üzerinde daha da hızlı hareket edecektir.

Satırın sonuna geldiğinizde son kelime grubunu görmek için çevresel görüşünüz işi devralacaktır. Bu şekilde hızlı bir şekilde tarayıp bir sonraki satıra hızlı bir şekilde geçebilirsiniz.

Regresyon (Gerileme)

Regresyon metinleri gereksiz bir şekilde yeniden okumaktır.

Bazen insanlar okudukları kelimelere ve hatta cümlelere geri dönerek doğru okuyup okumadıklarından emin olmak isterler. Bunun gibi geriye gitme davranışını gerçekleştirdiğinizde, metinin akışını ve yapısını kaybedersiniz ve metnin tamamını anlamanız düşebilir.

Regresyon konusunda oldukça dikkatli olun ve gerçekten gerekmedikçe metinleri yeniden okumaktan kaçının.

Gözleriniz önceki cümleye gitme sayısını azaltmak için okuduğunuz satırlarda işaretçi kullanın. Bu parmağınız veya bir kalem olabilir. Gözleriniz işaretçinin ucunu takip edecek ve geriye dönüşleri azaltmaya yardımcı olacaktır. Bu yöntemi kullanarak okuma hızınız işaretçiyi ne kadar hızlı hareket ettirdiğinize bağlıdır.


Düşük Konsantrasyon

Eğer TV açıkken okumaya çalışıyorsanız, cümlenin kendisini bırakın bir kelimeye bile konsantre olmanızın oldukça zor olduğunu biliyorsunuz. Okuma dış bozucuların en az olduğu bir ortamda gerçekleştirilmelidir.

Okudukça konsantrasyonunuzu arttırmak için okurken birden fazla işi aynı anda yapmayı bırakın ve dikkat dağıtıcı öğeleri mümkün olduğunca kaldırın. Bu özellikle önemlidir çünkü kelime bloklarını bir araya getirirken ve iç sesinizi bastırmaya çalışırken, birkaç sayfa okuduğunuzu ve hiçbir şeyi adam gibi anlamadığınızı fark edebilirsiniz.

“İç dikkat dağıtıcı unsurlara” da dikkat edin. Eğer bir tartışmayı kafanızda yeniden canlandırıyorsanız veya akşam yemeği için ne yapacağınızı düşünüyorsanız, bu da bilgileri işleme becerinizi sınırlayacaktır.

İç ses aslında beynin okuduğunuza bağlı kalmasını sağlar ve insanlar bu nedenle aynı anda hem TV izleyip hem de okuduğunu söyleyebilir. Etkili bir okuyucu olmak için bundan kaçınmalısınız.

Okumaya Doğrusal Olarak Yaklaşmak

Bize, her bir kelimeyi, cümleyi, paragrafı ve sayfayı sırasıyla ele alarak soldan sağa ve aşağıya doğru okumak öğretilmiştir.

Bunu yaptığınız zaman temel bilgilere ek olarak destekleyici bilgilere de aynı oranda dikkat edersiniz. (Genellikle gerçekten bilmeniz gerekenden daha fazla bilgi size sunulmuş olur.)

Bunun üstesinden gelmek için sayfalarda başlıkları tarayabilir ve madde olarak ve koyu renkli yazılmış metinlere bakabilirsiniz. Yazarın anlatmak istediklerini kavramak için tüm metni okumanız gerektiğine dair bir kural yoktur. Bu nedenle hızlı bir şekilde tarama işlemi gerçekleştirerek nelerin gerekli olduğuna ve nelerin gerekli olmadığına hızlı bir şekilde karar verebilirsiniz. Kısa bir göz gezdirme yapın ve sadece temel kısımlara odaklanın.

Okudukça yazarın yazma nedenini göstererek ekstra bilgileri belirlemeye çalışın. Eğer anlatmak istediğini anlarsanız, örnek veya anekdotları okumanıza gerek kalmaz. Benzer olarak neleri yeniden okumanız gerektiğine karar verin. Önemli bir paragrafı yeniden okumak aynı konuyu anlatan sekiz paragrafı okumaktan çok daha iyidir.

 
 
Pro WEB